Emotional
E. DUYGUSAL (Emotional) GELÎŞİM
«Emotion» (emosyon) (*) sözcüğü, Latincedeki harekete geçirmek anlamına gelen «emovere» kökünden gelmektedir. Webster’s Sözlüğü de aynı kavramı anlatmak için bireyin yaşamında bir canlanma, hareketlenme anlamına gelen «stirred-up» sözcüğünü kullanmıştır.
Bebek bazı duygusal davranış biçimleriyle birlikte dünyaya gelmez. Tutumlar ve duygular zamanla oluşur, kazanılır.
Çocukların heyecanları konusunda yapılan çalışmalar, on- lardaki duygusal gelişimin hem olgunlaşma, hem de öğrenme sonucu oluştuğunu, bunlardan hiç birinin tek başına etkili olmadığını ortaya koymaktadır.
- Olgunluğun Rolii: Olgunlaşma süreci içinde zihinsel gelişim, bir uyarana uzun süre bağlı kalma, bir obje üzerindeki duygusal (emosyonel) gerginliği uzun süre yoğunlaştırabilme yeteneğini kazandırır.
Yine hayal gücü, hatırlama ve unutma gibi zihinsel işlevlerin gelişimi duygusal tepkileri etkiler.
İç salgı bezlerindeki gelişim, duygusal davranışın olgunlaşmasının temelini oluşturur. Adrenal bezi heyecanlarda etkin bir rol oynar. Bu bezdeki gelişimin ilk 5 yılla 11-16 yaşlan arasında hızlı olduğu görülür.
Heyecan davranışını taklit olanağı bulamayan, görme ve işitme duyusundan yoksun kimseler üzerinde yapılan gözlemler, duygusal gelişimde olgunluğun önemihi ortaya koymuştur.
- öğrenmenin Rolü: Çocukluk döneminde öğrenme, duygusal gelişim yüzlerinin oluşumunda etkin bir rol oynar. Bu öğrenme biçimleri, deneme-yanılma, taklit, özdeşleşme ya da koşullanma yoluyla gerçekleşir.
Aynı heyecan davranışı ifadesinin kültürden kültüre değişebildiği, bazı vahşi hayvanlardan ancak yetişkinlerin anlattık-